Psikoloji tarihinin ünlü simalarından Sigmund Freud’un Psikoseksüel Gelişim Teorisi olarak adlandırılan insanın doğumundan itibaren gelişiminin ele alındığı teori; insanın yetişkinlik hayatına dair belli çıkarımlarda bulunulmasına neden olmaktadır.
Freud’un öne sürdüğü teoriye göre insanın gelişimi bazı evrelere ayrılmaktadır; oral, anal, fallik, latent ve genital dönemler olarak adlandırılan beş ayrı dönem… Her dönemin kendine özgü gelişimsel dönemleri ve bu dönemlerde yaşanan çatışmaların yönetilmesine bağlı olarak yetişkinlikte ortaya çıkan fiksasyonlardan söz edilmektedir.
Fiksasyon yani takılıp kalma, kişinin gelişimsel döneminin sağlıklı yönetilmemesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Yetişkinlikte karşılaşılan bağımlılık, düzen takıntısı, kontrol dürtüsü gibi farklı şekillerde ortaya çıkan fiksasyonlardan söz edilebilmektedir.
Bu yazıda anal dönemde fiksasyon gösteren bireylerde ortaya çıkan düzen takıntısından söz edilecektir. Anal dönem, bireyin 1,5-3 yaşını içerisine alan dönemdir. Birey bu dönemdeki temel çatışma noktası tuvalet eğitimidir. Bireyin tuvalet eğitimi sağlıklı bir şekilde atlatılamadığında yetişkinlik hayatında düzen takıntısı ve ileri boyutuyla obsesif kompulsif bozuklukla karşılaşılabilmesi mümkündür.
Anal dönem, gelişim dönemleri içerisinde çocuğun ilk defa ebeveyninden bağımsız olarak başarı elde edebildiği dönemdir. Çocuk, tuvaletini yapma ile tek başına özerk olarak bir başarı elde eder. Fakat bu dönemde çocuk bakım vereni tarafından sağlıklı iletişim kuramadığında, yalnız bırakıldığında dönemini kaygılı bir şekilde geçirir. Bu durum ise yetişkinlik hayatında aşırı düzen takıntısı ile kaygılarını yok etmeye çalışması şeklinde karşımıza çıkabilir.
Obsesif kompulsif bozukluğu olan bireylerde görülen aşırı takıntılar, düzen ihtiyacı ve bu düzenin yalnızca kendi istediği şekliyle olmasına dair duyulan ihtiyaç anal dönem içerisinde yaşanan kaygı ve özerkliğini ortaya koyamama durumundan kaynaklanabilmektedir. Anal dönemde tuvalet eğitimi döneminde özerkliğe kavuşamamış çocuk yetişkinliğinde özerkliğini sağlayabilme imkanına ulaştığında bunu aşırı uçlarda yaşayarak ortaya koyabilmektedir.
Fiksasyona dayalı olarak ortaya çıkan düzen takıntısının tedavi yöntemi olarak ise terapi sürecinin sağlıklı geçirilmesi gerekmektedir. Uzun dönemde çözüm önerileri için ise bireyin sosyalleşmesine olanak sağlanıp, zihinsel yorgunluğa iyi gelebilecek aktivitelere yönlendirilebilmektedir.
Freud’un öne sürdüğü teori doğrultusunda incelenen obsesif kompulsif bozukluğu olan bireylerin temellerinin anal döneme dayandığı görülebildiği gibi her obsesif kompulsif bozukluğu olan bireylerin anal dönemde fiksasyon yaşadığını söyleyemeyiz. İnsanın konu olduğu her konuda değişimlerin olabileceğini unutmamalıyız…