2024 yılının kelimesi olarak seçilen beyin çürümesi kavramı hepimizin hayatına dokunan, belli noktalarda hepimizi ilgilendiren bir kavramdır. Yazı içerisinde kavramın ne anlama geldiği, hayatlarımıza, çevremize ve geleceğimize hangi noktalarda dokunduğunun açıklanması ve bir nebze de olsa durup düşünmeye teşvik etmesi amaçlanmaktadır.

Beyin Çürümesi (Brain Rot) Nedir?

Oxford Sözlüğü 2024 yılının trendini ve ruhunu yansıttığı düşünülen kelime olarak “Beyin Çürümesi” kelimesini seçmiştir. Beyin çürümesi kavramının, “önemsiz içeriklerin aşırı tüketimi sonucu kişinin zihinsel ve entelektüel halinin bozulması” anlamına geldiği belirtilmiştir.

Beyin çürümesi kavramının ilk kullanımı Henry David Thoreau’ya aittir. Thoreau, bu terimi “İngiltere patates çürümesini tedavi etmeye çalışırken, çok daha yaygın ve ölümcül olan ‘beyin çürümesini’ tedavi etmeye kimse çaba göstermeyecek mi?” cümlesinde kullanmıştır. Tedaviye ihtiyaç duyulan bir konu olduğu göz önüne serilmiştir. Sağlık problemleri gibi tedavi gerektiren problemlerin yanı sıra beyin çürümesi göz ardı edilmemelidir. Yapılan açıklamalar ile beyin çürümesinin yani kişinin amaçsızca kaydırması sonucundaki aşırı tüketiminin bireyin zihinsel yapısında ciddi bozukluklara neden olduğu bilinmektedir.

İnsan Gelişiminin Önemi

Erik Erikson’un, Freud’un psikososyal gelişim kuramlarında çocukluk ve ergenlik döneminin önemine yapılan vurguyu görmekteyiz. Yaşamın ilk yılları olan bu yıllar bedensel, zihinsel gelişim açısından oldukça önemlidir. Birey yaşama dair birçok şeyi bu evrelerde öğrenir ve bu öğrendikleri sonraki dönemlerine etki eder. Neredeyse doğduğu andan itibaren sayılabilecek yaşta telefon ile karşılaşan çocukta ciddi problemler de doğabilmektedir. Ergenlik yaşına kadar ebeveyn kontrolünün sağlıklı yapılabilmesi ergenlik evresinde de kontrolün sağlanmasına etki edecektir. Kontrollü büyütülmeyen, internet ortamlarına özgürce dahil olan çocuğun yaşamında gözle görülür farklılık da elbette olacaktır.

Beyin Çürümesi Kavramının Hayatlarımıza Etkisi

Günümüz yılında sosyal medyanın hayatın içine bu denli dahil olması, geçirilen vaktin bu denli artış göstermesi beyin çürümesi kavramının yılın kavramı seçilmesinde etkili olmuştur. Sosyal medyanın sürekli kaydırma gücü ve kişinin nedensizce, amaçsızca kaydırması beyin çürümesi kavramının anlamında dile getirilen önemsiz içeriklerin aşırı tüketimine neden olmaktadır. Sosyal medya platformları içerisinde neredeyse her uygulamanın kaydırılacak alanının oluşması, algoritmanın hızlı değişimi uygulamalar içerisinde geçirilen zamanı da oldukça artırmaktadır.

Algoritmanın değişim hızı ve kişilerin bu içeriklere ulaşma çabası beyin çürümesi kavramının tam olarak başlangıç noktası sayılabilir. Sürekli değişen, yenilenen içerikler, trendlerin hızlı değişimi, modanın hızlı değişimi tüketici olan kişinin verilen şeyi hızla tüketmesine ve yerine yenisinin gelmesine ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Tüketilen bu içerikler ise bireyin beyninde oldukça fazla yer tutmakta ve beyninin önemsiz bilgi ile doldurulmasına neden olmaktadır.

Sosyal medya içerisindeki bu hızlı değişim ve ayak uydurma konusu kişilerin sosyal hayatlarına da etki etmektedir. Özellikle ergenlik yaşındaki bireylerde günlük konuşma dilinin sosyal medyanın dili olduğunu, konuşulan konuların oralardaki değişim, kişiler, trendler ile sınırlı kaldığını görebilmekteyiz.

Kavramın giderek hayatımıza daha çok girdiği ve kavramın içerdiklerinin daha çok yaşanır hale geldiğini görebilmekteyiz. Sosyal medya platformlarının artması, bu platformlara girme yaşının düşmesi, çocukların ve özellikle ergenlerin ebeveyn yönlendirmelerinden çıkması gibi konular beyin çürümesi kavramının daha dikkatli incelenmesini ve önlem alınmak için adım atılmasını gerektirmektedir. Thoreau’nun belirttiği gibi konu değersiz ve önemsiz görülmemelidir. İleri derecedeki boyutlarda değişim ve dönüşüm için psikososyal destek alınmalıdır.

Önemli ve hassas bir konu olan tüketim bireyin kendi özgür iradesinden çıkıp sosyal çevresi, sosyal platformlar aracılığıyla yönlendirilmektedir. Kişinin neye ihtiyacı olduğu, neyi sevmesi ve sevmemesi gerektiği gibi konular sosyal medya tarafından belirlenmektedir. Beyin çürümesi sonucunda bireyin zihninde önemli olarak sayılabilecek konulara yer kalmadığı ve gereken ilginin de azaldığı görülmektedir. Çünkü beyinde yer eden çok daha fazla konu vardır. Bu durum kişinin düşüncelerinin de zaman içerisinde ele geçirildiğinin kanıtı olarak görülmektedir. Çünkü beyinde neyin yer edeceği dahi başkaları tarafından karar verilmektedir.