Antik Mısır, ölüm ve ötesiyle ilgili inançları ve ritüelleri ile tanınır. Antik Mısırlılar, ölümün yalnızca bir son değil, bir geçiş olduğunu ve ölümsüzlüğün büyük bedellerle kolayca elde edilebileceğini düşünürlerdi. Bu anlayışın merkezinde ise Osiris miti bulunur. Osiris, hem tarım tanrısı hem de yeraltı dünyasının hükümdarı olarak kabul edilen, Mısır mitolojisinin en önemli figürlerinden biridir. Onun öyküsü, ölümsüzlük arayışının ve sonsuz hayatın sembolü haline gelmiştir. Peki, Mısır’ın Osiris miti, ölümsüzlük arayışını nasıl şekillendirmiştir? Hadi gelin bir göz atalım.

Osiris’in Hikayesi
Osiris’in hikayesi, Mısır mitolojisinin en çarpıcı öykülerinden birisidir. Antik Mısır’ın en önemli tanrılarından biri olan Osiris, Yeraltı Tanrısı, Yaşayanların Kralı ve Ebedi Olan gibi birçok sıfata sahiptir.

Osiris, kardeşleri arasında hem en yüce hem de en şefkatli figür olarak tanınır. Karısı Isis ile birlikte Mısır topraklarını yönetmiş ve bu topraklara büyük bir refah ve zenginlik getirmiştir. Bu nedenle, Mısır halkı için Osiris’in yeri her zaman özeldir. Halkını günden güne geliştiren ve iyi bir konuma getiren Osiris’i kıskanan kardeşi Set (Kötülük Tanrısı), onu yenmek ister. Kardeşini öldürmek için hain bir plan yapan Set, Osiris’i bir tabuta hapseder ve Nil Nehri’ne atar. Osiris bu tabutun içinde boğulur ve ölür.

Uzun bir zaman kimse tabuta ve Osiris’in cesedine ulaşamaz. Kocasının yokluğundan kahrolan İsis nehrin her bir santimini dolaşır ve eşinin cesedini arar. Mısırlılar için kutsal sayılan Nil Nehri için bir söylenti vardır ki; İsis’in eşi Osiris için döktüğü gözyaşları, nehrin her yıl taşmasına neden olur. Uzun uğraşlar sonucu ceseti bulan İsis, ceseti saklaması için Osiris’in bir diğer kardeşi olan Nephthys’e (ruhların koruyucusu) gider ve kocasının cesedini Set’den saklamasını ister. Nephthys bu görevi başaramaz ve Set cesedi ele geçirir, 14 parçaya ayırarak ülkenin 14 farklı yerine saklar. İsis, tekrardan parçaları bulmak için yola koyulur ve Mısır’ın her yerini gezerek 13 noktaya ulaşır.

Kocasının sadece 13 parçasını bulabilen İsis, bu 13 noktaya Osiris adına tapınak diker. Günümüzde Mısır’daki çoğu tapınakta Osiris isminin geçmesinin sebebi bu tapınakların Osiris’in mezarı olarak nitelendirilmesidir.  Peki eksik olan 14. Parçanın ne olduğunu merak ediyor musunuz? İsis’in bulamadığı parça Osiris’in penisidir. İsis bulduğu parçaları bezlere sararak Nephthys’in oğlu Anubis’a gider. Anubis (Mumyalama Tanrısı) Osiris’i mumyaladıktan sonra, İsis ölü bedene büyü yaparak onu diriltir.

Osiris dirilmesine dirilmiştir fakat penisi eksiktir ve bu eksiklik onu hayata tam anlamıyla döndürmez. Eksik parça nedeniyle, yaşayanlara yani yeryüzüne hükmedemez, onun yerine yeraltı dünyasında ölülerin kralı olarak hayatına devam eder. Eksik penisiyle sahip olduğu çocuğu Horus ise babasının öcünü alır ve Set’i yenerek yeryüzünün hükümdarı olur. Bu ölüm ve diriliş hikayesi, sadece Osiris’in hayatına dair bir anlatı değil, aynı zamanda Antik Mısır Medeniyetinin ölümsüzlük ve yeniden doğuş düşüncesini şekillendiren bir sembolüdür.

Mısır Kültüründe Ölümsüzlük
Mısırda ölümsüzlüğün, sadece tanrılar için değil, insanlar için de olağan olduğu düşünülüyordu. Mısır mitolojisinde, ölümsüzlük ve ahiret (afterlife) kavramları birbiriyle ilişkilendirilmiştir. Canlıların ölümden sonraki hayatlarının, düzgün bir yaşam sürmüş olmaları ve doğru ritüellerle gömülmelerine bağlı olduğuna inanılırdı. Canlının cesedinin doğru mumyalama işlemi ve ritüeller ile ruhunun doğru şekilde yönlendirilmesi gerekmekteydi. Mumyalama işleminin ve ritüellerin eksiksiz bir şekilde yapılarak, kişinin ruhunun doğru yönlendirilmesi esastı. Firavunlar bu inancı o kadar benimsemişlerdi ki, öldükten sonra mumyalanarak, önemli eşyaları ve aileleri ile bir ev hissi veren aile mezarına gömülmek istemişlerdir. Bu bağlamda Piramitler ve mezarlar, ölümsüzlük arzusunun somut örnekleridir.

Diğer antik medeniyetlerin ölümsüzlük arayışı için takipte kalın…

Kaynaklar

Ay Şafak, Filiz. “ESKİ MISIR’DA NİL NEHRİ VE TANRI HAPİ”. Amisos 7, sy. 12 (Haziran 2022): 22-47. https://doi.org/10.48122/amisos.1112603.

Richter, D. S. (2001). Plutarch on Isis and Osiris: Text, Cult, and Cultural Appropriation. Transactions of the American Philological Association (1974-), 131, 191–216. http://www.jstor.org/stable/20140969

Tyldesley, J., & Heath, J. (2005). Stories from Ancient Egypt. Oxbow Books. https://doi.org/10.2307/j.ctvh1dnrw