Mitomani olarak literatürde yer eden yalan söyleme hastalığının ne olduğu, ne gibi durumlarda ortaya çıktığı ve kişinin yaşamında nasıl etkileri olduğu gibi konular açıklanmaya çalışılacaktır. Çeşitli çalışmalarda, farklı karakterler üzerinden analizi yapılan mitomani hastalığının “Adını Feriha Koydum: Feriha” karakteri üzerinden incelemesinin yapılması yazıda amaçlanmaktadır.
Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı) Nedir?
Anton Delbruck’un literatüre kazandırdığı mitomani, yalan söyleme hastalığı olarak bilinmektedir. Yapılan çalışmalar ile mitomaninin başlı başına bir kişilik bozukluğu olmadığı fakat farklı kişilik bozukluklarının temel problemi olduğu bilinmektedir. Mitomani olan bireyin düzenli olarak yalan söylediği ve bu yalanlara ilk olarak kendisinin inandığını görmekteyiz. Mitomani genellikle kendi kişiliğinden, kendi yaşam tarzından memnun olmayan kişilerin başvurduğu bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mitomani hastalığına sahip kişiler yalana kendini övme, aşağılık duygusunu gizleme, gerçeklerden kaçma ve dolandırma gibi alanlarda başvurmaktadırlar. Kendini övme gibi narsistik bir özelliği barındırdıkları düşünüldüğünde narsist kişilerin de belli noktalarda yalana başvurduğu sonucu çıkarılabilir. Aynı şekilde aşağılık kompleksine sahip kişiler de kendi aşağılık oldukları düşüncelerini gizlemek, bu duyguyu bastırmak için yalana başvurma yolunu seçebilmektedirler.
Her yalan söyleyen kişinin bu hastalığa sahip olduğunu söylememiz mümkün değildir fakat söylediği yalana kendisi de inandığında, var olduğunu iddia ettiği şeyi kendisi de benimsediğinde o kişinin mitoman olduğunu söyleyebiliriz. O kişinin zihninde kurgulanmış bir dünya vardır ve kendisini orada bir noktada konumlar. Etrafındakiler, mesleği, arkadaşları herkes o kurgunun içerisinde bir noktadan görülür. Bazı insanların yalnızlık yaşadığı durumlarda zihninde kurguladığı hayatta hiç yalnız olmadığını görürüz. Çünkü o zihninde yalnız değildir arkadaşları, ilişkileri sağlıklıdır. Fakat fiziksel dünyaya baktığımızda bunun gerçek olmadığı aşikardır.
Mitomani hastalığına sahip kişi yalan söylemeyi ailesinden öğrenmiş, yaşadığı, büyüdüğü çevreden öğrenmiş olabilir. Yetiştiği yaşam tarzında yalana başvurulduğunu gören çocuk bunun normal olduğunu düşünür ve kendi de çıkmazda kaldığı noktalarda bunu kullanarak hayatının normali haline getirir. Ailede görülmeyen bu durum farklı şekillerde de insanın yaşamına dahil olabilir. Kişinin kendi yaşamından memnun olmaması, ailesinden utanması, farklı arkadaşlıklara, farklı statülere ihtiyaç duyması da mitomaniyi beraberinde getirebilir.
Adını Feriha Koydum: Feriha Karakteri
“Adını Feriha Koydum” dizisiyle karşımıza çıkan “Feriha” karakterinin kendi içerisinde yaşadığı psikolojik süreçler olduğunu ve kendi yaşam tarzına uyuşmayan ortamlara girdiğinde kaçma yolu olarak yalanları seçtiğini görüyoruz. Söylediği yalanların büyüklüğü, zamanla bu yalanlara kendisini de inandırmış olması, söylediği yalanlar çerçevesindeki hayatı kendi normali olarak benimsediğini dizi içerisinde görüyoruz.
Dizinin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse İstanbul’da seçkin bir mahallede kapıcılık yaparak geçinen ailenin kızı olan Feriha’nın üniversite yolculuğu ile geçirdiği dönüşüm konu alınmaktadır. Seçkin bir üniversiteye giden karakter oraya uyum sağlamak için kendi yaşam tarzını gizlemeyerek çözüm yolu bulmuştur.
Ailesinin ekonomik seviyesinin düşük olması, halk arasında alt bir statü olarak görülen kapıcılık, temizlikçilik işlerine sahip olmaları Feriha’nın utanç duyduğu noktalardır. Yaşadığı bu utanç ve gizleme ihtiyacı aşağılık kompleksine sahip olduğunu da göstermektedir. Yetiştiği hayatın, ekonomik seviyenin, aile ortamının utancını yaşamaktadır.
Bu durum ise onu yalan söylemeye itmektedir. Söylediği yalanlar temelde aile yapısı, aile düzeni ve ekonomik seviyesi üzerinedir. Bu durum ise belirtilen konulara karşı kompleksli olduğu anlamına gelebilmektedir. Ailesini yüksek statüye sahip kişiler olarak tanıtmış, yüksek ekonomik seviyeye sahip biri olarak lanse etmiştir. Söylediği yalanlar dizi içerisinde gittikçe büyümüş ve kendi düşüncesi içerisinde bir benlik yaratmıştır. Yarattığı bu benliğe ilk olarak kendi inanmış sonrasında da çevresini inandırmıştır.
Mitomani hastalığına sahip olarak yorumlanan Feriha karakteri kendi içerisinde yaşadığı aşağılık kompleksi, baskılanarak büyütülen kişiliği ile yeni bir çevreye girdiğinde uyum sağlamakta zorlandığını ve kaçış mekanizması olarak yalanlarını geliştirdiğini görüyoruz.
Sonuç olarak mitomani hastalığına sahip bireylerde sürekli olarak yalanlara sığınarak gerçeklerden kaçtıklarını, yalanlarına önce kendi sonrasında da etrafındakileri inandırdığı bir yaşam tarzı benimsediklerini görüyoruz. Feriha karakterinin de yaşam tarzını gizlemek için çözüm yolu olarak yalana sığındığını ve bir mitoman karakter olarak karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.
Kaynakça
Cuşa, Hasan. “Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası Romanında Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı)”. Uluslararası Türkoloji Araştırmaları Sempozyumu (2019): 433-437.
Karataş, Ömer. “Türk Romanının Mitoman Karakteri: Fahim Bey”. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (2021): (34- 38).